"Anne, beni sallar mısın?"
"Kendin sallanmayı öğren artık Arda. Çok kolay bak hem daha da keyifli. Öne doğru giderken ayaklarını uzatacaksın, geriye doğru giderken toplayacaksın. Bir kaç tur sonrasında nasıl hızlandığına sen de şaşarsın."
"Ama sen sallayınca daha kolay oluyor"
Kendin sallansan da ben de şu bankta oturup iki dakika ayaklarımı uzatsam olmaz mı kuzucuk. Kocaman çocuk oldun hâlâ anne de anne. Müge doğru söylüyor. Çocuğun her dediğini yapmamak gerek. Bir iki mızıldanır sonra kendi işini kendi görmeyi öğrenir.
"Haydi bak ben buradan izliyorum seni."
Yapacak galiba.
"Yok bak, ileri giderken ayaklarını iyice uzatacaksın."
İleri giderken ayakları uzatmak gerek. İyice ilerleyebilmek için kolları da uzatmalı insan. Sadece salıncakta değil, hayatın her anında, ilerlemek için uzatmalı insan kollarını, ayaklarını.
Sahil bizlere kalmış. Günün bu saati, ev hanımları, emekliler, işten kaçanlar, okuldan çıkanlar bir de bu iki orta yaşlı. Emekli desem fazla gençler, çalışan desem bu saatte ne işleri var.
Neyse, onların da var bir paylaşamadıkları, sesleri buraya kadar geliyor, oysa iki bank ötedeler.

Yorumlar
Yorum Gönder