Ana içeriğe atla

Gezinti 3/4

"Haydi havalan sen de. Canına mı susadım, bak pusuya yatmış bekliyor tekir."

"Ne tatlı şeymişsin sen öyle. Bir de konuşuyor baksana, mırmır da mırmır. Güvercin mi avlayacaktın sen? Bu kadar insanın geçtiği sokakta güvercin bekler mi seni? Şu marketten bir mama alıver, sevaptır."

"Su alacaktım zaten, kuru mu alayım, yaş mı? Sen de su ister misin?"

"İyi olur, küçük paketli bir şey olsun, yaş kuru fark etmez. Yiyorlar hepsini. Kuru varsa, kuru al ama onun bulaşığı daha az oluyor."

"Aman da aman, amcanı gönderdim mama almaya. Keşke anlasam ne dediğini. Dilin şişmiş gibi, susmuyorsun hiç. Ben de öyle oluyorum Mehmet'le buluşunca. O evinde tek, ben evimde tek. Kemal Bey göçünce böyle kalıverdim bir başına ya. Sen de yalnız mısın? Mert duysa kızar, anne aynı apartmanda oturuyoruz diye ama işte aynı apartman da olsa dört duvar içinde yalnızım. Üstü kapalı çok söyledim Mehmet'e ama anlamazlıktan geliyor. Bu yaştan sonra ilanı aşk edecek değilim. Anlarsa anlar, anlamazsa da yapacak bir şey yok. Senin de kafanı şişirdim kedicik. Amcan gitti gelemedi. Mama mı bulamadı acaba? Ben de gidip baksam, beklemezsin. Hah, geliyor işte."

"Bilemedim hangisini sever diye bir kaç çeşit aldım."

"Sen taşırsan sorun yok."

"Aman ne taşıyacağım. Yolda gördüğümüz kedilere dağıta dağıta gideriz."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bu blogda ne bulacaksınız...

Blogda her pazar günü başlayacak ve yedi gün sürecek bir arkası yarın öykü dizisi yayınlanacak... Öykülere birbirine yakın yerlerde ya da konseptte çektiğim fotoğraflar eşlik edecek... Kimi birbiriyle ilişkili kimi bağımsız, ortak özellikleri birbirine yakın yerlerde yaşanmış olmaları. Her hafta PAZAR günü yeni seri... İlk öykü 31 Ağustos 2025 PAZAR günü başlıyor... Öyküler ve fotoğraflar aynı gün, oyku7.blogspot adresli Instagram sayfasında da yayınlanacak...

Vapurda 2/7

"Büyük beklentiler içerisine girmediğinizde, hayatın size verdikleriyle mutlu olmasını öğreniyor insan." "Çok edilgen bir yaklaşım değil mi ama Hocam?" "Hayatın karmaşıklığını çözmeye kalkışmak, planlar yapıp beklentiler içine girmek bana haddini aşmak gibi geliyor. Eğer söylediğimi edilgenlik olarak görüyorsan, yapacak bir şey yok. Yaşasın edilgenlik." "Lafa daldık vapuru kaçıracağız, haydi daha yürümemiz lazım iskeleye kadar." "Meydana karşı oturmayalı seneler oluyor. Bir sonrakine bineriz ya da vapur yerine motora binelim, hem daha yakın değil mi?" "Seçeneğim varsa vapur diyenlerdenim ben Hocam." "Peki Kemal, kırmayayım seni. Hesap bende ama." "Aman Hocam, onca sene sonra gelmişsiniz İstanbul'a. Hesabın lafı mı olur."  "Meydanın yeni düzenlemesi iyi olmuş. Eskiden keşmekeşti burası. Otobüsler, minibüsler, yürüyecek yol bulunmazdı." "Bence de iyi oldu böylesi. Trafik sıkışıyor, ama eski...

Dönüş 5/7

Geçinmenin böylesi zorlu olduğu zamanda bile adamdaki duyarlılık ayakta tutuyor ülkeyi demek ki. Gerçi böylesi insanların sayısı azalıyor. Yeni nesilde yok bu anlayış. Yaşlanıyorsun Ergin Hocam. Nedir bu yeni nesil düşmanlığı. Bak, etrafın cıvıl cıvıl genç dolu. Senelerdir onlarla iç içesin. Üniversitedeki öğrencilerin artık yarı yaşından küçük. Sen üniversitede okurken onlar doğmamıştı bile. Kemal'i aramayı unuttum. Bir hoşcakal demek lazım. O kadar ilgilendi çocuk. "Alo Kemal Hocam." "Ergin Hocam, merhaba. Ben de diyordum konferans bitti Ergin Hocam kayboldu diye. Rahatsız etmek istemediğim için aramamıştım. Özlemişsinizdir İstanbul'u." "Özlemişim doğru, arkadaş eş dost da beni özlemiş. Her günüm dolu geçti, sizinle de bir akşam oturmak kısmet olmadı." "Dönüşünüz yarındı değil mi Hocam. Bu akşam oturalım size de uyarsa?" "Bu akşam, bu akşamla başlayınca cümleye aklıma Zeki Müren geldi." "O zaman dolaşalım bütün meyhaneler...