Hep yorgun yüzüyle gelen şu kadın. Sıranın başında bu akşam. Aslında ne alacağını adım gibi biliyorum ama gene de sorayım.
"Buyurun"
"İyi akşamlar, Türk kahvesi ve sade soda alabilir miyim?"
Her akşam aynı sipariş ama bu kez kahvenin nasıl olacağını söylemedi. Belki fikrini değiştirmiştir sormak lazım.
"Kahve de sade mi olsun?"
"Evet, lütfen. Kusura bakmayın, söylemeyi unuttum."
Ne kadar kibar bir kadın. Böyle incelikler kalmadı artık. Keşke herkes sizin gibi kibar olsa diyeceğim ama yanlış anlar diye içime söylüyorum tüm bunları.
"Ne kusuru. Tutarı görünce kartınızı okutabilirsiniz."
"Teşekkürler."
"Bir sade Türk kahvesi var. Sodayı veriyorum ben."
Sıran gelmiş sen dönüp kadına bakıyorsun, ayıp ayıp.
"Buyurun efendim siz ne alırsınız?"
"Hocam kahve mi çay mı"
Sana diyor kardeşim. Kadına bakacağına karar ver, çay mı kahve mi?
"Çay, yok yok kahve."
Adamın feleği şaştı. Çay, kahve birbirine karıştı.
"Siz bize bir çay bir de kahve verin. Artık Hocam hangisini isterse."
Yorumlar
Yorum Gönder